17 Aug
17Aug

İnsan zor zamanlardan geçerken, teslimiyetin gücü ile muhtemelen, her şeyin olağan olduğuna inandırıyor kendini ta ki ortalık sakinleyip toparlanma süreci başlayana dek. 

Kendine kalınca ancak, ruhsal, fiziksel ve zihinsel imkânlarını yitirdiğini anlamaya ve asıl mücadelenin işte o zaman başladığına kanaat getiriyor.

Kendini bir kez daha, bir kez daha ve her defasında daha derin ve çarpıcılıkla fark ediyor. Her darbede biraz daha ölünse de hâla yaşıyor olduğunu hatırlıyor.

Fırtına sonrası beklediğin güneş yerini yağmura bırakıyor. "Henüz güneşli günlerin vakti gelmemiş" diyerek yola devam ediyor insan.

Belki de bu şükredilmesi gereken bir durum, kahırlanmadan, sorgulamadan, kendine acımayı bırakarak.

Her şeyin olgunlaştığı, yaşlandığı, eskidiği, kullanım süresinin geldiği gibi, insan da insan olabilme adaylığını pekiştiriyor bu süreçte, kim bilir?... 


19/01/2020

Yorumlar
* Bu e-posta internet sitesinde yayınlanmayacaktır.